Mylife Çocuk Aile Danışmanlık Merkezi’ nden Aile Danışmanı Prof. Dr. Ekrem Çulfa, boşanma sürecinde çocukların yaşayabileceği kaygılara ve psikolojik sorunlara ilişkin açıklamalar yaptıBOŞANMA SIRASINDA ÇOCUĞA, SENİN İYİLİĞİN İÇİN BU KARARI VERDİK DEMEYİN ! Mylife Çocuk Aile Danışmanlık Merkezi’ nden Aile Danışmanı Prof. Dr. Ekrem Çulfa, boşanma sürecinde çocukların yaşayabileceği kaygılara ve psikolojik sorunlara ilişkin açıklamalar yaptı Son zamanlarda boşanma sıklığının arttığını ve bu boşanmaların büyük bir çoğunluğun çocuklu ailelerde görüldüğünü dile getiren Prof. Dr. Ekrem Çulfa, “Boşanma bir ebeveynin daha az görülmesine, çocuğun eski düzeninin bozulmasına, kimi zaman ekonomik anlamda bir farklılığa neden olabilmektedir. Bu nedenle boşanma her halükârda çocuk ve diğer tüm aile bireyleri için acı verici bir süreç olabilir. Öyle ki kimi ebeveyn kendi yaşadığı acıdan ötürü çocuğu ile empati ve iletişim kurmakta zorlanmakta, onun hissettiklerine dikkatini verememektedir. Bu stresin daha kolay tolere edilebildiği ailelerde çocuğun uyum süreci de kolaylaşır” diyor. Boşanma sırasında Çocuğa “Senin iyiliğin için bu kararı verdik” demeyin! Sürecin iyi yönetildiği ailelerde çocukların ruhsal durumlarının boşanmamış ailelerdeki çocuklara benzer olduğunun bildirildiğini aktaran Çulfa, aksine anne babası ile beraber yaşayıp çatışmalı ve huzursuz bir aile ortamında büyüyen çocukların ruhsal olarak etkilenme ihtimallerinin daha fazla olduğunu vurguladı. Çulfa, “Bu nedenle boşanma kararı çocuklara bırakılmamalı, boşanma sonrası ‘sen istedin diye’ ya da ‘senin iyiliğin için bu kararı verdik’ denmemelidir” uyarısında bulundu. Anne ve babanın “iyilik hali” çocuğu etkiliyor Çocukların verdiği tepkilerin yaşına göre değişebileceğini söyleyen Ekrem Çulfa, birtakım yas benzeri tepkiler, hayal kırıklığı, huy değişiklikleri, sinirlilik, korkular, kurallara uymakta zorlanma, ders başarısızlığı, uyku ve iştah düzensizlikleri gibi belirtilerin görülmesinin doğal olacağını belirtti. Çulfa, “Çocukların anne babayı tekrar bir araya getirme çabaları ve düşlemleri de bir o kadar doğal karşılanmalı ancak bunlara net ve doğru cevaplar verilmelidir. Çocuğun ne kadar etkileneceğinin en önemli belirleyicisi, anne ve babanın iyilik halidir. Kimi ebeveynler boşanma sürecinde ve sonrasında depresyon, kaygı bozukluğu gibi ruhsal zorlanmalar yaşamaktadır” diye konuştu. Karar çocuğa net bir dille açıklanmalı Ebeveynlerin kendilerini hazır hissettiklerinde çocuğa verdikleri kararı net bir dille açıklaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Ekrem Çulfa, “Çocuğun her zaman gerçeği birinci ağızdan duymaya ihtiyacı bulunduğu unutulmamalıdır. Çocuğa bu kararın onunla ilgili olmadığı ve onu çok sevdikleri anlatılmalıdır. Çocuklar, onları neyin beklediğini tam olarak kavrayamaz ve kendilerini güvensiz hissedebilirler. Ebeveynler bu süreçte çocuğa onu neyin beklediğini anlayacağı dilde açıklamalıdır. Örneğin ‘annende kalacaksın ama şu günler babana gidebilirsin’, ‘babanın evinde odan olacak’, ‘aynı okuluna devam edeceksin’, ‘tatillerde şöyle olacak’ gibi. Diğer ebeveyni görme zamanları gibi verilen sözlerin tutulması çocuk için çok önemlidir. Çocuk bu konuda konuşmak ya da soru sormak isterse dinlenmeli ve cevaplanmalıdır” diye konuştu. Karşı tarafı asla suçlamayın ve kötülemeyin Anlaşmalı boşanmalarda ideal durumun, çocuğun anne ve babasını kısıtlanma olmaksızın görebilmesi, mümkün değilse sık sık telefonda konuşabilmesi gerektiği olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ekrem Çulfa, sözlerini şöyle tamamladı: “Her iki ebeveynin çocukla ilgili önemli kararları beraber verebiliyor oluşu değerlidir, örneğin hangi okula başlayacağı, gideceği psikolog, pedagog, doktor, kararı gibi. Bu nedenle anne babanın çocukla ilgili konularda iletişim halinde olmaları gereklidir. ‘Şunu annene gittiğinde söyle’ şeklindeki iletişimin çocuk üzerinden sağlanması çocuğun zorlanmasına sebep olacaktır. Bununla beraber anne babanın diğer ebeveyn yokluğunda onu kötülememesi, boşanma ile ilgili suçlayıcı ifadelerden kaçınması önemlidir. Böyle durumlarda çocuk bir tarafı tutması gerektiğini hissedebilir. Ebeveynler gerek kendileri için gerek çocuklar için bu travmatik süreçte zorlandıklarını hissettiği noktalarda bir psikolog, pedagog veya psikiyatrist desteği almaktan çekinmemeli hatta geç kalmamalıdır. “
|