Psikolog Randevu Psikiyatrist Randevu Pedagog Tavsiye 0544-7243650
ekremculfa@hotmail.com
Çocuklarda Cinsel Eğitim
18/04/2011 Çocuklarda Cinsel EğitimAnne babaların genelde kendilerini çaresiz hissetleri konuların başında çocuklarının cinsel gelişimi ve bu konuda çocuğun gösterdiği davranışlar-konuşmalardır. Çocuğun cinsel eğitimi aslında doğumdan itibaren başlar. 2 yaş itibariyle rolleri hakkında bilgi edinmeye başlarlar. Çocuğun normal psikososyal gelişimi içerisinde araştırma, merak bunla birlikte öğrenme çok önemli yer tutar. Bu konuda da ailelerin çocuklarını doğru şekilde yönlendirmeleri sıkıntı olmaması için gereklidir. Çocuk doğum, cinsiyet farkı, anne- babanın rolü gibi konuları anne- babasından öğrenmese başka kaynaklardan öğrenecek. O zaman sonuç daha kötü olabilir. Anne- babalar çocuklarının yaşlarına uygun bir şekilde merak edilen konuyu veya yapılan davranışı açıklamalıdır. Çocukların cinsellik konusunu öğrenmeleri gelişimleri açısından büyük önem taşıyor. Çocuklarda her iki cinste erkek ve kız olmanın iyi bir şey olduğunu hissetmek isterler. Çocuklar tıpkı elleri, kolları, bacakları gibi cinsel organları hakkında da olumlu duygulara sahip olmak isterler. Yani çocuğun kendinde en güvendiği kaynağı bilgilendirmek çocuk için önemlidir. Uzmanlara göre; çocukların cinsellik konusunu aileleriyle rahatça konuşabilmeleri kendi değerlerini oluşturmaları açısından daha çok önemli olduğu belirtmişlerdir. Bu şekilde olunca çocuk gelişimini sağlıklı bir şekilde sürdürmüş olur. Anne babaların sorular karşısında paniğe düşmesi, sorulara cevap verememesi ve karışık açıklamalar yapmaları çocukları daha da meraklandırır. Anne- baba böyle durumda çocukları terslerse ve çocuğun sorusu karşısında çocuğa yanlış ve tutucu tavırlar sergilerlerse bu çocuğun cinsel gelişimini etkiler. Cinsel konuda yardımsız kalan çocuk doyumsuz bir merak edinir ve kendisine suçluluk duygusu yüklenir. Çocuğa konuşulan konunun ‘’pis’’ ya da ‘’ günah’’ olduğu inancı yerleşir. Bu yüzden bu konuyla ilgilenilmemesi gerektiği sonucuna varır. Çocuktaki cinsellikle ilgili sorular, aşamalar her çocukta değişir. Örneğin; Başka anneyi çocuğuna süt verirken gören çocuk bu konuda merakını anne- babasına yönelik sorulara ve oyunlara yansıtır. Ve ya bir kız erkek çocuğun cinsel organını görünce ‘’ Aaa onda olan bende niye yok?’’ der. Böyle durumda ‘’Kızım sen kız olarak doğdun ve kız olarak hiçbir eksiğin yok. Erkek kardeşin de erkek olarak doğdu onunda eksiği fazlası yok’’ demek faydalı olacaktır. Çocukluğunda anne- babası tarafından cinsellikle bilgilendirilmeyen çocuk ergenlik döneminde bunun zorluğunu çekecektir. Çünkü o konuyla ailesi tarafından doyurulmamıştır. Ergende anne- babaya karşı güvensizlik söz konusu başlar. Bu dönemde çocuklar çıplak kalmaktan ve başkalarını çıplak görmekten hoşlanırlar. Erkekler kızların penisi olmadığını gördükleri zaman kendi penislerinin de kaybolacağı inancına girişirler. Okul öncesi dönemdeki çocuklar kendi bedenlerine ve başlarının bedenlerine bakmaktan hoşlanırlar. Bu nedenle başkalarının bedenlerine dokunmayı içeren oyunlar oynayabilirler (doktorculuk) gibi. Aslında çocuklarımızın bazı şeyleri anlaması için olanakları vardır. Dünyaya yeni bir kardeşin doğumu çocukların nereden geldiklerini açıklamayı sağlar. Kız- erkek kardeşlerin bir arada yıkanması, küçük bebeğin günlük temizliği cinsiyet ayrımını anlamakta yardımcı olabilir. Kız çocuklar için anne, erkek çocuklar için baba iyi bir öğreticidir. Eksik kalan eğitim ve bilgilendirme çocukta yanlış düşüncelere korkulara ilerleyen yıllarda sorunlu bir cinsel gelişime neden olabilir. Cinsel Konularda İlk Sorular Nelerdir? Çocuğun ilk soruları; •Kendi bedeni •Anne- babanın bedeni •Bebeğin dünyaya gelişiyle ilgilidir. Peki Neden Cinsellikle İlgili Sorular Sorarlar? •Bu sorular çocuğun duyguları olduğunu göstermez. •Bu bir meraktır, diğer şeylere duyulan meraktan farklı değildir. •Asıl merak insanların nasıl ürettiğidir. Çocuklarımız Cinsellikle İlgili Sorular Sorduğunda Ne Yapmalısınız? •Öncelikle kendinizi hazırlayın (eşlerinizle birlikte tutarlı cevaplar verin ve bilgi eksiğiniz var ise tamamlamalısınız). Çocuk soruyu kime sorduysa (anne- babadan birine) o cevap verilemelidir. Yani kız çocuklara anneler, erkek çocuklara babalar cevap verecek diye bir şey yoktur. •Sorulara mutlaka yanıt verin. Soruları yanıtsız bırakmayın. •Doğal ve açık olun: Utanmadan, sıkılmadan konuşun. •Gülmeyin, alay etmeyin. •Soruyu dikkatle dinleyin. •Doğru yanıtlar verin. Yanlış ve kaçamak yanıtlar size olan güveni zedeler. •Dürüst olun: Yanıtı bilmiyorsanız bunu çocuğunuza söylemekten çekinmeyin. •Yaşına uygun yanıtlar verin. •Sabırlı olun. •Fırsatları değerlendirin:Eğer 5- 6 yaşına kadar hiç soru sormamış ise bunların nedenini açıklayın ve cinsel eğitim başlatın. •Duygu ve değerlerden bahsedin:Özel yaşantısının korunması için cinsel yaşamın özel bir konu olduğunu ve başkaları ile paylaşılamayacağını ifade edebilirler. Çocuğun Cinsel Organına Dokunması Çocuğun cinsel organına dokunması kendi organını tanıması adına yaptığı normal bir harekettir. Fakat çocuk sık sık genital organlarına dokunuyorsa bu stresin belirtisi olarak kabul edilebilir. Çocuğa karşı çok ‘’dokunma yapma’’, ellersen kötü olur’’ yaklaşımında bulunurlar. Bu gibi hatalı sözler çocuklarda korku, endişe,utanma duyguları yarattığından son derece sakıncalıdır. 3- 6 Yaş Çocuğunun Kendini Tatmin Etmesi (Masturbasyon) Çocuklar dokunma yoluyla cinsel organını keşfederken çocukta zamanla tesadüfen bundan zevk almaya başlar ve bunun sonucunda masturbasyon yaptığı görülebilir. Bu normaldir ve zararlı sayılmaz. Okul öncesi çocukların yarısı cinsel oyunlar oynar masturbasyon ve teşhircilik yapar. Bu tür davranışlar aileleri tarafından kesinlikle cezalandırılmamalıdır. Çocuğu korkutmadan ve konuya değinmeden çocuğu başka bir şeyle oyalayarak onun dikkatini başka bir yöne çekmek yeterli olacaktır. Ülkemizde Cinsel Eğitim Konusunda Anne- Babanın Tutumu Yapılan araştırmalara göre; Ülkemizde eskiden beri cinsel konulara tabu gözüyle bakılmış ve bu tür konuların anne babayla konuşulması gereken ve göreneklerimizce yasaklanmıştır. Kırsal kesimde yetişen bir erkek hocamız, yaşam öyküsünü anlatırken,ergenlik yaşlarında bir gün rüyasında doyuma ulaştıktan sonra annesinden utandığı için evde yıkanmayıp buz gibi nehirde yakalandığını ve sınıfa girinceye kadar ıslak elbiselerinin donduğunu, sonra da derste buharlaşarak tüm camları bulgulandırdığını dile getirmiştir. Gelenek ve göreneklerimiz nedeniyle cinsel konularda görülen bu yasaklar ve koşullandırmalar gençlerimizi karşı cinsle konuşmaktan bile alı koyarken, zaman zaman kız kaçırma, ırza geçme, eşcinsellik ya da hayvanlarla cinsel ilişki kurma gibi sapıklığa ve suça itebilmektedir. Tekrar gözlemlenen bir olay gösteriyor ki 5 yaşındaki kız çocuğu 8 yaşındaki ablasına televizyondaki yatak sahnesini ablasına göstererek: Abla bak, biraz sonra bunlar çocuk yapacaklar,) diyebilmektedir. Evlerine denetimsiz video kasetler alan anne- babalar çocuklarını sapık cinsel ilişkiler içen porno filmleri izlemelerine fırsat hazırlamakla, onları ruh sağlıklarını ve gelecekteki evlilik yaşamlarını olumsuz açıdan etkilemektedir. Cinsel eğitim konusunda anne- babaların yanlış tutumları arasında, çocuklarını olmasını istedikleri cinsiyet doğrultusunda, erkek çocuğuna kız adı koyan, ona ruj sürüp jüpon giydirerek dans ettiren, 17 yaşına kadar onu dizleri arasında yıkayan (uzun saç sana daha çok yakışıyor) diyerek saçlarını kestirmeyen, (erkek arkadaşlarınla top oynayıp terleyeceğine, kız arkadaşlarınla ip atla) diyen anne örneklerine rastlanmıştır. Yanlış model kadar modelsizlik de cinsel eğitimde olumsuz etkide bulunmaktadır. Yapılan bir araştırmada Sinop cezaevinde tanıştığımız bir yetişkin yükümlü, iki ablasının kendisini kız gibi büyüttüklerini, anne- babası olmadığı gibi, ailesinde erkek modelinin de bulunmadığını bir gün alt katta oturan evli bir hanımı ablasının hastalandığını bahane ederek evine çağırdığını ve cinsel ilişki teklif ettiğini, ilişki sırasında başarısız olunca da kendini bıçakla öldürdüğünü anlatmıştır. Ayrıca Sinop ıslah evinde de (cinsel saplantı) nin görülmesi dikkati çeker. Yine 1972- 1977 yıllarında 214 hükümlü genç üzerinde yapılan araştırma bulgularına göre suçlu deneklerden % 44’ ü suçtan,% 38’ i şahsa karşı ve % 18’ i mala karşı suçtan hüküm giymişlerdi. Cinsel suçların bu denklik yüksek oluşu, bu suçların temelinde yanlış ve eksik cinsel eğitimle toplumsal değer yargıları ve koşulların yatışı, gençlerimizin gerçeği açısında bizleri endişeye düşürmektedir. Aileye Öneriler Ülkemizde anne ve babaların cinsel eğitim konusunda eksik bilgiyle çocuklarına yanlış bir yaklaşım içinde oldukları göz önüne alınarak, ilkokullardan başlayarak cinsel eğitim derslerinin müfredat programına alınması çok iyi olur fakat önerimiz,anne babaların ve öğretmenlerin çocukların gelişimi basamaklarına koşul olarak cinsel eğitim yapabilmelerine için öncelikle kendilerinin yeterli ve doğru bilgilerle donatılmalıdır.Çocukların gelişimi sürecinde cinsel konular veya yaşa uygun meraklar yerini anormal ve çok abartılı uygun olmayan cinsel davranışlara bakılırsa veya bu durum çocuğun oyunlarında çok farklı ve sıra dışı şekilde ortaya çıkarsa, o zaman bazı sorunlar var demektir. Bu durumda anne- baba veya başka birinin yaşa uygun olmayan cinsel eğitiminin veya küçük bir ihtimal de olsa çocuğa yönelik cinsel istismarın olabileceği akla gelmelidir. Bu konuda anne- babaların erkenden tedbir almaları gerekir. Bu anlamda da ailelerin psikolog’ tan destek alması gerekir. 0533 373 81 23 |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
özgüven - 02/03/2012 |
özgüven |
NEOFOBİ - 13/02/2012 |
NEOFOBİ |
Alt Islatma Problemi (Anürezis) - 17/01/2012 |
Alt Islatma Problemi (Anürezis) |
Kararsızlık Nedir? - 02/01/2012 |
Kararsızlık Nedir? |
kARNE SENDROMU - 27/09/2011 |
kARNE SENDROMU |
İŞ STRESİYLE BAŞA ÇIKMA YOLLARI - 27/09/2011 |
İŞ STRESİYLE BAŞA ÇIKMA YOLLARI |
PARANOYA - 27/09/2011 |
PARANOYA |
İlişkide İletişim Hataları - 27/09/2011 |
İlişkide İletişim Hataları |
Okul Fobisi - 27/09/2011 |
Okul Fobisi |
Devamı |