Sayın Valim, Milletvekillerim, Belediye Başkanım ve değerli konuklar;  12 Kasım Kaynaşlı Merkezli, ilimizi de etkileyen depremin yıl dönümü dolayısıyla bir araya gelmiş durumdayız.                                                                           (hazırladığımız anma gününe hoş geldiniz.)

İlimizde;

- 1944 yılında 7.2 şiddetindeki Gerede,

- 1957 yılında 7.1 şiddetindeki Abant

- ve son olarak da ciddi kayıplara neden olan 1999 senesinde 7.2 şiddetindeki Kaynaşlı depremi meydana gelmiştir.

Bu depremde 48 vatandaşımız hayatını kaybederken 355 vatandaşımızda yaralanmıştır. Hayatını kaybedenlere ALLAH’tan rahmet diliyorum. Bununla birlikte  16.793 ev, işyeri ve resmi kurum değişik oranlarda hasar görmüştür.

Şunu da belirtmek isterim ki; kamuoyunda bilinenlerin aksine  İlimizde orta hasarlı bina bulunmamaktadır. Bu binaların bir kısmının güçlendirilmesi yapılmış, bir kısmı ise ağır hasarlı olarak yıkılmıştır.

Deprem sonrasında çadırkentler kurulmuş, sonrasında da prefabrike konutlar yapılmıştır. Acil yardım olarak 9 milyon 213 bin TL Hasar yardımı olarak da 8 milyon 661 bin TL ödenmiştir. Hak sahipliği işlemlerinin tamamlanmasının ardından yapılan 1734 adet kalıcı konut  içinse 39 milyon 306 bin TL harcama yapılarak konutlar teslim edilmiştir.

Az önce zikrettiğim depremlerden de anlaşıldığı gibi Türkiye’mizi tehdit eden, Bingöl – Karlıova’dan başlayıp, Saroz Körfezi’ne kadar devam eden Kuzey Anadolu Fay Zonu üzerinde yaşamaktayız. Dolayısıyla afetlere özellikle depreme hazır olmak zorundayız.

Afete hazırlığı;

-         Bugün yapılacaklar.

-         Orta vadede yapılacaklar

-         Uzun vadede yapılacaklar olarak kategorize edebiliriz.

Bugün yapılacaklar:
1 - Oturduğumuz evde en güvenli yeri belirleyip bir deprem  anında aile fertleriyle bu yerde toplanmak,
2 - Evdeki tehlikeleri belirleyip eşyaları (özellikle ilçe ve köylerimizde sobaları , tüp vb diğer yangına sebebiyet verecek eşyaları) sabitlemek,

3 - Deprem anında merdiven, asansör ve balkonda bulunmamak,
4 - İçinde temel gıda maddeleri, düdük, el feneri, pilli radyo, önemli evraklar ve sürekli kullanılan ilaçlar gibi gerekli malzemelerden oluşan deprem çantası hazırlamak,
5 - Evlerimizde yangın söndürücü bulundurmak,
6 - Doğalgaz sızıntıları ve elektrik kaçaklarına karşı bunları vanalarından kapatmak,

7 -Bütün bunlara hazırlıklı olabilmek ve deprem sonrası ilk 72 saat, hem kendimize hem de çevremizdekilere yardım edebilmek için gerekli eğitimleri almak, Afet kültürünü çocuklarımıza küçüklere sevgi, büyüklere saygıyı öğretir gibi öğretmek,

8 - Deprem sonrası maddi zararları minimize edebilmek için Doğal Afet Sigortası yaptırmak.

         Deprem geçecek ama hayat devam edecek sözüyle anlaşılıyor ki ağır hasarlı bir binada hiç ölüm ve yaralanma olmayabilir ama başımızı sokacak bir yuva ararız. İşte DASK bu durumda imdadımıza yetişecektir.

Şu an İlimiz %60 lık bir oranla sigortalı durumdadır. Bu oranla Türkiyede 1. durumdayız ve sene sonuna kadar bu durumu sürdürebilirsek Bolumuz, içinde deprem materyallerinin  bulunduğu Güvenli Yaşam Parkı’na kavuşacaktır.

Bu konudaki çalışmalarımız sürerken 1 hafta içinde 1000’e yakın poliçe yaptırılmış, bunun için Bolu Halkına Şükranlarımı Sunuyorum. Fakat  bu oran büyük bir afet için yetersiz. Bu rakam %80’lere vardığı zaman rahatlayacağımızı düşünüyorum.

Orta ve Uzun Vadede; ise yapılarımızı gözden geçirip gerekiyorsa yıkalım ya da güçlendirelim. Özellikle benim endişem depremden önceki yapılar çünkü bunlar hiç elden geçmemiş yorgun ve yaşlı binalardır.

Şehirleşmenin veya yerleşim alanlarının; bulunduğu coğrafyaya uygun, afet risk ve tehlikesinden arındırılmış veya en aza indirilmiş bölgelerde imar ve iskan edilmesini, yani daha da özelleştirerek yapı güvenliğini sağlamalıyız.

Müdürlük olarak biz Sn. Valimiz ve Özel idare destekleriyle epey mesafe aldığımıza inanıyorum. Göreve başlamamız itibari ile 11 personelimiz vardı şu an 30 ları bulduk en kısa zamanda sayımızı daha da artıracağız. AKT sayımız 2 idi şimdi ise okul bahçesinde neler yapabileceğimizi göreceğiz. Bütün bu çalışmalarımızla Bolumuzda bir sinerji sağladığımızı düşünüyorum.

         Sözlerime son verirken şu ikazımızı yinelemek istiyorum. Afetlere devlet millet topyekün hazırlıklı olmalıyız. İhmal etmeden afetle yaşayabilir, baş edebilir alışkanlığını kazanmalıyız. Korkmadan yılmadan Afete hazır olmak ve afetsiz günler değil, Afete hazır günler temennisiyle.

         Programa destek veren;

-Mehmet Akif ERSOY İÖO öğrenci, öğretmen ve yöneticilerine

-Sağlık Md.lüğü UMKE ekibine

-Belediye İtfaiye Müdürlüğüme      Teşekkür ediyorum.

 05333738123