Uzman Klinik Psikolog Büşra Güneş
uzmanpsikologbusra@gmail.com
ERTELEMECİLİK DAVRANIŞI İLE BAŞA ÇIKMA YOLLARI
12/12/2013 “Günlük yaşamda yapmam gereken en basit şeyleri bile yapmaya üşeniyorum. “ “İş yerimde aldığım görevleri yerine getiremiyorum. “ “Okulda ödevlerimi hep son dakika yapmak zorunda kalıyorum. “ “Yapılacak bir sürü şey var ; ama bilmiyorum o sırada yapmak istemiyorum, sonra da yapsam olurmuş gibi geliyor ve sürekli ertelediğim için hiçbir zaman yapmıyorum. “ Bunlar erteleme davranışı olan kişilerden sıklıkla duyabileceğimiz düşüncelerdir. Ertelemecilik, bireyin verimliliğini olumsuz yönde etkileyen, karar almanın, bir işi yapmanın hep bir ileride bir tarihe atılması davranışı olarak tanımlanmaktadır. Ertelemecilik pek çok alanda kendini gösterebilir. Örneğin akademik ertelemede birey ders çalışmayı veya bir proje hazırlamayı sürekli erteler. Bundan dolayı genelde ödevlerini hep son gün güçlükle yetiştirir ya da yetiştiremez. Bir başka alan sağlıkla ilgili ertelemeler olabilir. Kişi sürekli doktora gitmeyi, sağlık sorunları ile ilgilenmeyi erteleyebilir. Ya da borçlarını zamanında ödeme, taksitleri ve faturaları yatırma gibi parasal konularda erteleme yapabilir. Bunun yanında kişilerarası ilişkilerinde; bazı arkadaşlarıyla konuşma ve buluşma konularında yapması gerekenleri geciktiriyor olabilir. Erteleme yaparken genelde şu aşamalar takip edilir. Öncelikle bir şeyi yapmak çok istersiniz ve bu konuda kararlısınızdır. Fakat daha sonra gereksiz yere herhangi geçerli bir nedeniniz olmadan o işi yapmazsınız, nasılsa sonra yaparsınız. Bir taraftan da yapmanız gerektiğini bilir ve bu yüzden kendinizi suçlarsınız ve bundan dolayı kendinize öfkelenirsiniz. Son dakikada işi yapmaya çalıştığınızda kendinizi rahatsız hisseder, iyi olmayan bir şekilde işi bitirirsiniz ( ya da bitiremezsiniz ) ve yine kendinizi kınarsınız. Bir daha böyle bir şey yapmayacağınıza dair kendinize söz verirsiniz ; fakat elinize başka bir iş geldiğinde yine ertelersiniz. Bazen sıradan, basit ama yapılması gereken işleri bir türlü yapmazsınız ve ileride sizin için sorun yaratır. Bazen de bir şeyi yapacağınıza dair söz verirsiniz ; fakat bu sözü tutamazsınız. Bazı durumlarda da her yere her işe sürekli geç kalan kalıyor olabilirsiniz. Bir şeyleri hep en son dakika yapıyorsunuzdur; örneğin evden tam çıkmadan önce çantanızı hazırlamaya çalışıyor ve böylelikle randevulara geç kalıyor olabilirsiniz. Ertelemecilik davranışının tek bir nedeni yoktur; bu alışkanlıkta pek çok faktör rol oynayabilmektedir. Bunlardan bazıları : Zaman yönetimi becerisi eksikliği Mükemmeliyetçilik, çok fazla iş yüklenme Öncelik belirleyememe Verimli çalışma yollarının bilinmemesi Eline aldığı işler için başarısızlık ve yetersizlik duyguları, korku ve kaygılar Engellenme eşiğinin düşük olması, sıkıntıya gelememe gibi pek çok neden erteleme davranışını ortaya çıkarıyor olabilir. Yapılacak işin tam olarak ne olduğunun net olmaması Odaklanma problemleri Olumsuz inançlar Bazı şeyleri yapmayı erteleme hemen hemen hepimizin yaptığı bir davranıştır. Herkes hayatının bir döneminde bazı şeyleri yapmayı başka bir zamana ertelemiştir. Ertelemecilik herkeste olabilen masum bir davranış olarak düşünülse de bazı kimseler için alışkanlık haline gelmiş olabilir. O zaman bireylerin hayatının pek çok alanında olumsuz sonuçları görülebilir; iş hayatında sorunlar yaşayabilir, okulda başarısızlık yaşayabilir ve öğretmenleri ile iletişimi bozulabilir, arkadaşlık ilişkilerinde ve özel ilişkilerinde problemler yaşayabilir . Bunun yanında bireyin kendisi bu davranışından dolayı kendini suçlayabilir , sürekli tedirgin olabilir ve kendisini baskı altında hissedebilir ve fizyolojik belirtiler gösterebilir. Bunun üzerinden gelmek için aşağıdaki önerilerimizi uygulayabilirsiniz. Öncelikle fazla iş yükü almamaya çalışın, eğer yapılması gereken pek çok işiniz varsa, öncelik sırası belirleyin ve ona göre plan yapmaya çalışın. Uzun süreli ve kısa süreli hedefler belirleyin. Önce kısa sürede yapılması gereken, basit işlerin listesini çıkarın. Her gün için kendi belirlediğiniz miktarda maddeyi yapmaya başlayın ve bitirdiğinizde işin üzerine bir tik atın ya da üzerini çizin. Bir gece önceden ertesi gün için yapılacaklar listenizi belirlemiş olun. Uzun süreli hedefleriniz için de bir eylem planınız olsun. Hedefinize göre küçük adımlar belirleyerek onları her gün içerisinde yapmaya çalışın. İşi yapmanız gerektiğini uyaran hatırlatıcılar kullanın. Günlük planınızı yazabileceğiniz bir ajanda edinin. Yapmanız gereken her bir işi tamamladığınızda kendinize küçük ödüller verin. Yapmak istemediğinizde ve o işi ertelediğiniz zaman, yerine sevdiğiniz bir aktivite yapmak yerine daha nötr ve sıkılabileceğiniz bir aktivite yapın. İlk aşamada hedefiniz işi bitirmek değil, işe başlamak olsun. O işi sadece 5 dakika yapma hedefi koyun, işe başladıktan bir süre sonra o dakikalar artacaktır. Artmamış olsa bile işin en azından bir bölümünü yapmış olacaksınız. İş aklınıza geldiğinde hemen yapın, saatlere takılmayın. İmgeleme yoluyla zihninizde kendinizi işi yaparken düşünün. Canınızın istemesini beklemeyin, yapmaya başlayın, isteksizlik kendiliğinden kaybolacaktır. Verimli çalışma ortamınızı belirleyin. Erteleme davranışınızla ilgili olumsuz düşünce, inançlarınızı gözlemlemeye ve objektif bir şekilde değerlendirmeye çalışın UZMAN KLİNİK PSİKOLOG BÜŞRA GÜNEŞ |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
HASTALIK HASTALIĞI - 12/04/2014 |
Günümüzde karşılaştığımız pek çok haber, etrafımızdaki insanların yaşadıkları sağlık problemleri ya da kendi deneyimlerimiz nedeniyle sağlık konularında pek çok insan oldukça titiz olabilmektedir. |
STRES VE HASTALIKLAR İLE İLİŞKİSİ - 05/03/2014 |
Stres günümüzde pek çok bireyin, çalışan çalışmayan, okuyan okumayan, her yaştan her kesimin sıklıkla dile getirdiği oldukça yaşamımızın içinde bir kavram. |
OBEZİTE, YEMEK YEME VE PSİKOLOJİ - 26/02/2014 |
Obezite tüm dünyada ve ülkemizde giderek artan bir rahatsızlıktır. Besinlerle alınan enerji miktarının fiziksel aktivite ya da metabolizma aracılığıyla |
MOTİVASYON SAĞLAMA YÖNTEMLERİ - 05/01/2014 |
İnsanların çoğunun davranışlarının altında ihtiyaçlar bulunmaktadır. Bu ihtiyaçlar, karşılanmak için itici bir güç oluşturur ve bu güce de motivasyon adı verilir. İnsan davranışlarına yön verir ve kişileri harekete geçirir. İhtiyaçlar, istekler, |
BİR TABU: ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI - 29/12/2013 |
Çocuklara yönelik cinsel istismar , çocuğun kendinden yaşça büyük biri tarafından cinsel ilişkiye zorlanması ya da cinsel haz almak için kullanılmasıdır. Toplum tarafından bir tabu olduğu için, düşünüldüğünden daha yaygın olmasına rağmen çoğu zaman |
DEPRESYONDA DÜŞÜNCE ÖZELLİKLERİ - 10/12/2013 |
Depresyon, oldukça sık görülen ve çok zor bir psikolojik rahatsızlıktır. Bireyi yaşamaktan vazgeçirebilir, yoğun çaresiz hislerine yol açabilir, hayata karşı isteksizleştirebilir, kişilerarası ilişkilerini bozabilir, fiziksel sağlığı olumsuz |
ÇOCUĞUM HER ŞEYE KARŞI GELİYOR ! - 06/12/2013 |
“Ben bu çocuğu anlamadım gitti, her şeye nasıl cevap veriyor ?” “Hiçbir şeye uyum göstermiyor “ “Sürekli benimle tartışacak bir şey buluyor” “Hiçbir kurala uymuyor” |
SEVGİ BAĞIMLISI MISINIZ? - 05/12/2013 |
Romantik komedi filmlerinde , çoğu zaman hayatı yolunda gitmeyen ya da çok sıkıcı olan bir kişinin yaşamına biri girer ve bir beyaz atlı prens edasıyla bir anda bir sihir olmuş gibi tüm sıkıntılarından kurtulur ve artık çok mutlu olur. |
KARDEŞLER ARASINDAKİ KISKANÇLIK VE KAVGALARI ÖNLEME YOLLARI - 22/11/2013 |
kardeşler arasındaki kavga anne babaları oldukça yoran ve tüketen bir durumdur. Anne baba olarak siz de çocuklarınız arasında ağız dalaşlarından, en ufak konuda gerginlik çıkmasından, hiçbir şey paylaşamamalarından, birbirlerine |
Devamı |